Üzerinden haftalar geçmişti görmemiştim. "Yarın anneme gitsem nasıl olur?" dedim. "Olur sen bilirsin.." dedi. Anneme haber vermeden önce sorumluluk bilinciyle yerimden fırladım. Mutfak tezgahının üzerine akşam yemeğinden sonra biriken, coşkusu ocak ve fırının içine taşan bulaşıkları toplamaya, banyoda çamaşır suyunda bekleyen toz bezlerini sıkıp asmaya, yarın işe giderken giyeceği kıyafetlerini hazır etmeye, sabah evden vakitlice çıkmak için kendi çantamı üstümü başımı ayarlamaya koyuldum. Ne de olsa işleyen bir kurum olan evin düzeni aksatılamazdı. Ama asıl neden bu değildi tabii.Yarın evde olmasam da (akşama kadar) burası benim asıl vatanım ve zinhar ihmal etmemem gerektiği bilincindeyim mesajını sevgili kocama tüm gayretimle göstermekti. Anneme haber vermemiştim henüz. Nasıl olsa evdedir düşüncesi ya da annenin işi olsa da evladına, hele ki yeni evlenmiş ve kalbinde sızısı taze olan evladına her koşulda müsait olacağı hissiyle, "sabah ararım hem sürpriz olur...